29 Mart 2011 Salı

Ladies here comes the "Platon Initiative"!!!

"Procastination" serisinin ikinci bölümünde "Brunch" olacağı sinyallerini önceki yazımda belirtmiştim, nitekim gerçekleşti de kendileri. Pazar sabahı bir uyandık ki, öfff Salzburg'u yağmur götürüyor(ne mutlu, keşke toptan götürseydi bu şehri mi acaba?!). Volkswagen Golf arabamıza elimizde yiyecek materyalleriyle bindik, ordan burdan  adamlarımızı topladık ve merkeze vardık ama nasıl vardık bir görseniz. O gün tam bir Türk'tük,ellerimiz ne kadar doluysa arabadaki eleman sayısı da bir o kadardı. Herkeste bir bayram sabahı heyecanı vardı desem abartmış olmam aslında, malum "Platon Initiative"in ilk buluşmasıydı ve hepimizin kafasında, "nasıl olacak?", "herkes gelecek mi?", "beğenecekler mi?" gibi sorular vardı. Hmm, farkettim "Platon Initiative"in ne olduğunu sorguluyorsunuz. Şimdi malum, "It is mainly about my procastination process", fakat dahası burada üniversiteliler dersleri dışında hiç sosyal aktivitelere felan katılmıyorlar. Zaten üniversiteliler burda asosyal desem yalan olmaz, özellikle Türkler ki zaten üniversiteli Türk o kadar az ki! Sonuç olarak nerden çıktı,birden çıktı, ne bilim ben felan derken bir baktım nur topu gibi bir insiyatifimiz olmuş. Bir kaç günde yer ayarladık,davetiye bastık, millete haber saldık derken geldi çattı 27 Mart 2011 sabahı. Ben canape'ler ve design'la ilgilendim, bir de sinirlerimle ilgilendim,malum perfectmania!
   Bunlarla meşgul olurken en çok bıraktığım şehirde ve tabii dünyanın başka başka yerlerine dağılmış dostlarımı hatırlayarak hüzünlendim,hem de çok!!!!Onlar olsaydı....onlar olsaydı...hep yanımda olsalardı,ve hep olsalar. Kendimi bir salyangoz gibi kabuğumun içine kapatmak istiyorum, hiç çıkmak istemiyorum,dünya yüzüme hasret kalsın. Sadece uzaklarımda özlediklerim yanımda olacaklarsa çıkarım kabuğumdan.
Ben bunları içimden geçirirken insanlar gelmeye başladı, o kadar çok katılımcımız olmadı ama umut iyidir değil mi? Bir daha ki buluşmamız bir "5 Çayı" olacak, ve eminim katılımcılar üçe katlanacak, sonra bir gün özlediklerim de yanıma gelecekler,ya da ben hırslarımdan arınıp "terk-i diyar" deyip döneceğim ait olduğum yere. Yine yeniden, ne demiştik, Umut İyidir, vesselam.  
 
Bazı şarkılar insanı böyle gülümsetir,hani böyle, "Hadi kalkın çıkalım!Yüreğimiz bizi nereye götürecek bakalım" dedirtir ya işte öyle bir tanesini dinleyin bakalım:)

4 yorum:

  1. oh no! ama artik seni kesinlikle evermemiz lazim zoraidaaa! kekler, kanepeler, bruch initiative'leri falan?!
    masallah masallah, keep goin' man!!
    lav ya! :)

    YanıtlaSil
  2. Oh no!Is this real me?!!!Sorma arkadaşım neler oluyor bu kıza:)...bu arada güzel kek yapıyormuşum,tescillendi, galiba içimde tanımadğım bir kadın varmış. Ya o kadın hep çıkmasın böyle gün yüzüne yaaa,yoruluyorum,identity crisis yaşıyorum.Bir elimde Edward Said diğer elimde spatula:)))..if only I had a husband holding my spatula!!..lav ya too:D

    YanıtlaSil
  3. :))) husband holding your spatula :)) how .exy :)))i couldnt say who would be holding whose spatula if such thing happened but certainly we need to evermemiz you dear :) miss ya big time :)

    YanıtlaSil
  4. :)))goodness,this spatula idea seems really..ahammm:))so you say it is high time to bla bla blaaaaaa, and to settle down is something for me?as the Turkish say,"hayırlısı olsun":P...ama bende, bir miss you bir miss you bilemezsin,neyse hugs&kisses

    YanıtlaSil