5 Mart 2011 Cumartesi

Mea Culpa

"Come so far, there's no going back.
All this time, we've been running from it.
And where we are , and where we're going to.
We'll organise a sort of revolution."
Şarkının sözleri beni şu burjuva koltuğumdan kaldırmasa da biraz olsun kıpırdanmama neden oldu diyebilir miyim? Gerçi şu yukarıda asılı duran başlığımda da belirttiğim gibi "Mea Culpa!".İstanbul serüvenimden sonra kalkıp şu yıllar önce terkettiğim "Occident" diyarına dönüş yaptım ya "Mea Culpa!". Meğer İstanbul benim için ne çok şeymiş, aşk'mış, umut'muş,bir sevgi cumhuriyetiymiş. "Miş" meğerse ama bunu anlamak için bir tebdil-i mekan gerekmiş. Falımda Salzburg çıktı ben de niyet ettim niyetlendim geldim bu sarışınların üzerime üzerime gelip bana "sen ötekisin" diye bakan donuk gözlerinin diyarına. Bu elf diyarı dışardan pek bir masalsı dursada içinde barındırdığı o garip monotonluk sanki sinsi bir hareketin toplumda virüs gibi yayılmasından ileri geliyor diye düşünür bu nacizane ben. George Orwell'ın "1984" romanını anımsıyorum ve birden Salzburg'un her yerinde haşlanmış lahana kokmaya başlıyor. Karşıdan Winston gelecek ve bana "2+2...sshhh...gerisini sen biliyorsun" diyecek, fakat ben bilmiyorum, hiç birşey bilmiyormuşum. Gerçi Winston nerdeyse haklı,şöyleki, gerisini bilmiyorum ama farkındalık aşamasının ilk adımı olan "kendi içine dönme,mantığının yüreğini yoklama" faslının en can alıcı kısmındayım, yani içimde bir şeyler kıpırdıyor!! Tekrar demek isterdim ama iki öğrenciyle çalışma hayatıma geri döndüm iddiası biraz mübalağa olacak mı acaba? Gerçi "kıpırdanma" demiştik değil mi!İşte bu kıpırdanmayla birlikte, ve tabi şimdi çok uzaklarda taa Amerikalarda olan kaderdaşım,bir zamanlar iş arkadaşım olan dostumun da tavsiyesi ile "bindik bir alamete gideoz gıyamete". İnsanın kabz halinde bulunduğu vakit elini kolunu tutan ailesinin ve dostlarının olması öylesine şükredilecek bir durum değilmiş, hele ki şu garp'ın öteki yüzünü çekmek zorunda olduğun vakit.

Ki sonuç yine de, üstad Yunus Emre'den,"Ya Rabbi ben beni bıraktığımda sen beni bırakma!" vesselam.

3 yorum:

  1. hoşgeldin! falında uzun uzun yollar olan ve o yolların bir gurbet duragında gelip evimizi hanemizi dostluguyla dolduran Eurosian düşünürüm!artık,hayalleri taa uzaklardan onu cekip kendine alan ve'nerden geldim ben salzburg'a'turkusunu mırıldanışını her satırında duydugum,zaman&mekan kavramlarını yeniden tanımlayan blog dunyasına hosgeldin!arka fondaki template'in ile blog adının da bir diyalektikle anlattıgı uzere,eskimeyen eskilere deger veren ve bu hissiyatla yenilere deger katan,dogu'suna vefalı bir batılı yazar(ımsı) nın kalem izlerini surmek buyuk keyif!hadi yaz yaz!!:)

    YanıtlaSil
  2. saolasın sevgili dostum, laik olmaya çalışacağım efenim,hüsnüzanınızın daimi olmasını Yüce Allah'tan niyaz ederim(gözlerinden öperim:P)

    YanıtlaSil
  3. hosgeldin zorayda!
    (sana zorayda diyebilirim dii mi abla?)
    blog cok cozy gorunuyor, yazini begendim, izleyicin, live traffic feed'in herbiseyin var..
    E balik burcunun gizemli kalemine de sahipsin:) keep writing man! hayirli olsun..
    far far away'den sevgilerimle..

    YanıtlaSil